-

Gözden kaçırmayın

NEVKAYDER, Kayseri'de İş Dünyası ve Bürokrasiyi Bir Araya GetiriyorNEVKAYDER, Kayseri'de İş Dünyası ve Bürokrasiyi Bir Araya Getiriyor

KAYSERİ - Ak Parti Kayseri milletvekili Ayşe Böhürler, İsrail’e yönelik eleştirileri yeterince kapsamlı bulmadığı gerekçesiyle bazı akademisyenlerin cezalandırılması gerektiğini savundu. Böhürler'in açıklamaları, akademik çevrelerde ve sosyal medyada tartışmalara yol açtı.

"İsrail Perspektifi Yansıtılmalı"

Böhürler, yaptığı bir konuşmada İsrail ile ilgili farklı görüşlerin ifade edilmesi gerektiğinin altını çizerek, "Akademik camiada İsrail'e yönelik eleştirilerin yapılması önemli ancak bu eleştirilerde İsrail’in bakış açısı ve güvenlik kaygıları yeterince yansıtılmalıdır. Aksi takdirde, dengeli bir değerlendirme yapılamaz" dedi. Böhürler ayrıca, "İsrail’i olumsuz yönde tek taraflı eleştiren, İsrail'e karşı düşmanca bir tutum sergileyen ve bu eleştirileri ideolojik saplantılara bağlayan akademisyenlerin yaptırımla karşılaşması gerekir" şeklinde ifadeler kullandı.

Akademik Camia Tepki Gösterdi

Böhürler’in açıklamalarına, Türkiye'deki bazı üniversitelerin öğretim üyeleri ve akademik çevrelerden tepki geldi. Birçok akademisyen, ifade özgürlüğünün kısıtlanamayacağını ve eleştirel düşüncenin bilimsel araştırmaların temelini oluşturduğunu belirtti. Örneğin, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Demir, "Akademik bir kurumda fikir farklılıklarının bastırılması, bilime olan inancı zayıflatır ve özgürlükleri kısıtlar" şeklinde bir açıklama yaptı.

Sosyal Medyada Yorumlar

Böhürler’in açıklamaları sosyal medyada da geniş yankı buldu. Kullanıcılar, #AkademikÖzgürlük, #İfadeÖzgürü ve #Yaptırım gibi etiketlerle tepkilerini dile getirdi. Bazı kullanıcılar, akademisyenlerin düşünceleri nedeniyle cezalandırılmasının kabul edilemez olduğunu savunurken, bazıları ise İsrail'e yönelik eleştirilerin dengeli bir şekilde yapılması gerektiğini savundu.

Geçmişte Benzer Uygulamalar
Türkiye’de geçmiş dönemlerde de benzer söylemlerle karşılaşıldı ve akademisyenlere yönelik baskılar yaşandı. Özellikle 2016 yılından sonra, bazı üniversitelerde eleştirel düşünceleri olan öğretim üyeleri görevden uzaklaştırıldı veya hakkında soruşturma başlatıldı. Bu durum, akademik özgürlüklerin kısıtlandığına dair endişelere yol açtı.

Hukuki Süreçler ve İfade Özgürlüğü
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 25. maddesi, düşünce ve ifade özgürlüğünü güvence altına almaktadır. Ancak bu özgürlük, kanunla sınırlanabilir. Bu nedenle Böhürler’in açıklamalarının hukuki boyutunun da değerlendirilmesi bekleniyor.